Adli Bilimler Anabilim Dalına Hoş Geldiniz!
Genel Tanıtım

Toplumsal yaşamın temel taşlarından birisi, adaletin doğru biçimde gerçekleşmesidir; yapılacak en küçük bir hata, bir bireyin yaşamının temelden sarsılmasına yol açabilmekte, ortaya çıkabilen sonuçlar toplumu derinden yaralarken tepkilere neden olabilmektedir. Yargının doğru biçimde karar verebilmesi, çok sayıda, doğru toplanmış ve doğru değerlendirilmiş delilin bulunmasına bağlıdır. Bu durum, bilinen ve uygulanan klasik yöntemlere ilave olarak günümüzde, diğer bilim dallarından gelecek bilgiye de ihtiyaç göstermektedir. Ayrıca, teknolojinin gelişmesi ile ortaya çıkan, yeni suç ve suçlulara müdahale etmek, doğrudan o bilim dalının sunduğu bilgilerle mümkün olabilmektedir. Hem toplum hem de bilim ve teknoloji durağan değil dinamik bir yapıdır. Ortaya çıkan yeni durumlara yeni çözümler gerekmektedir. Adli Bilimler, bu ihtiyacın karşılanabilmesi için ortaya çıkmış disiplinler arası yeni bir çalışma alanıdır.

Adli Bilimler genel olarak fen, mühendislik, sosyal bilimler ve tıp alanlarındaki bilgilerin, adaletin hizmetine sunulmasıyla ilgilenen farklı disiplinleri bir araya getiren bir ortak daldır. Bir suç ile ilgili farklı düzeydeki bulguların incelemesi ve uygun laboratuvar teknikleri ile analiz edilmesi, suçun aydınlatılmasına somut olarak katkıda bulunmaktadır. Olay yerinden elde edilen deliller, karakteristik özelliklerine göre adli tıp, kriminal ve üniversitelerin ilgili bölümlerindeki laboratuvarlarda analiz edilmektedir. Fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak sınıflandırılabilen deliller ancak bu konularda uzmanlaşmış kişilerin yer aldığı gelişmiş teknolojik alt yapıya sahip laboratuvarlarda hızlı ve güvenilir analizlerin gerçekleştirilmesiyle hukuk sistemine yardımcı olabilmektedir.

Bugün yalnız Türkiye'de değil, pek çok ülkede mahkemelerin kısa sürede sonuçlanmadığı konusunda şikayetler vardır. Anayasa (m.141/son) yargılamada çabukluk ilkesini kabul etmiştir ve yargılamanın kısa sürede sonuçlandırılması gerektiğini belirtmektedir. Burada ifade edilen yargılamada çabukluk ilkesinin gerçekleştirilmesinde en önemli basamak olay yeri inceleme ve araştırma faaliyetlerinin zamanında, teknik ve bilimsel yöntemlerle yapılması gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Bu alanda bilimsel ve teknik yöntemlerin uygulanması ancak adli tıp uzmanı, toksikolog, biyolog, kimyacı, bilgisayar ve elektronik mühendisi, antropolog, dilbilimci ve hukukçuyu kapsayan geniş bir yelpazede meslek grubundan ki kişilerin uzmanlaşmasıyla sağlanabilir.

Türkiye'nin AB Müktesebatına Uyum Programı (2007-2013), Topluluk Programları ve Ajansları alt başlığında yer alan KRİMİNAL ADALET PROGRAMI (2007/126/JHA) özgürlük, güvenlik, adalet alanının güçlendirilmesini hedeflemektedir (madde 1), özel amaçları: suç içeren olaylarda adli iş birliğinin geliştirilmesi, bilgi ve iyi uygulamalar konusunda karşılıklı paylaşım, birlik araçlarının suç içeren olaylar karşısında etkin kullanımının sağlanması (madde 3), ifadeleri yer almaktadır. Diğer bir alt başlık ise SUÇUN ÖNLENMESİ VE SUÇLA MÜCADELE PROGRAMI (2007/125/JHA) olup, bu programda özgürlük, güvenlik, adalet alanının güçlendirilmesini hedeflemektedir (madde 1) ifadesine yer verilmiştir. Program, suçun önlenmesi ve kriminoloji, kanunun uygulanması, tanık koruma ve destekleme, mağdurun korunması (madde 3) başlıklarını içermektedir. Her iki programa da üye ülkelerin kurumları, kamu ve özel kuruluşları, meslek kuruluşları, üniversiteler, araştırma kurumları, adli ve hukuki eğitim enstitüleri, sivil toplum kuruluşları katılabilmektedir (madde 6). Bu başlıklardan da anlaşılacağı gibi adalet alanının güçlendirilmesi ve adli iş birliğinin geliştirilmesinde Adli Bilimlerin yeri ve önemi büyüktür. 

Ülkemizde delillerin incelenmesi ve raporlanması, Adli Tıp Kurumu, Jandarma ve EGM Kriminal Daire Başkanlığı bünyesindeki laboratuvarlar aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Anılan her kurum, çeşitli olaylarda, kendi uzmanlık alanı dışında ihtiyaç duydukları bilgiyi ilgili bilim alanlarındaki uzmanlardan sağlamaktadırlar. Hemen her bilim dalının da adli sisteme değişik ölçüde katkısı bulunmaktadır. Pek çok bilim dalının ortaklaşa oluşturduğu bu alan, Adli Bilimler olarak, birçok ülkede faaliyet göstermektedir.

Adli Bilimler çatısı altında, Polis Akademisi’nin dışında lisansüstü düzeyde eğitim veren kurum ülkemizde henüz faaliyet göstermemektedir. Polis Akademisi de mevcut programını, Hacettepe Üniversitesinin de yer aldığı bazı üniversitelerden destek alarak sürdürmektedir. Açılması planlanan Adli Bilimler Ana Bilim Dalı, üniversiteler göz önüne alındığında ülkemizde bir ilk olacaktır.

Fen Bilimleri, Sağlık, Mühendislik ve Sosyal Bilimleri aynı çatı altında barındıran Hacettepe Üniversitesi, önerilen Adli Bilimler Programı ile Türkiye’de ve dünyada Adli Bilimler alanında söz sahibi olmak için bir taraftan bilimsel çalışmalarını sürdürürken diğer taraftan lisansüstü eğitim programları açarak bu alanda genç ve deneyimli bireyler yetiştirmeyi, aynı zamanda emniyet güçlerimize ve yargıya sistematik biçimde katkı sağlamayı hedeflemektedir. Adli Bilimler Programı, bu konuda eğitim alacak kişilerin gerçek problemleri çözme, analiz etme ve laboratuvar deneyimi kazanmalarını, Adli Bilimlerin sosyal ve etik boyutlarını, güvenlik ve adalet alanının güçlendirilmesini, bilgi alışverişini, insan ve çevre sağlığı düzenlemelerini ve adli konularla ilgili özel konuların değerlendirilmesini hedeflemektedir. Araştırmacılar, Adli Bilimler Programı kapsamında uzmanlaşmak istedikleri özel konular doğrultusunda bilimsel araştırmalar gerçekleştireceklerdir. 

Yaşadığımız dönem, üniversitelerimizin daha yoğun biçimde Adli Bilimler alanına katkı yapması gerektiğini hatta bu durumdan kaçamayacaklarını göstermektedir.  Üniversitemiz, bu konuda çalışma yapan öğretim üyelerine, laboratuvarlar ve ekipmanlara, teknik altyapıya, konu ile ilgili zengin bir kütüphaneye sahip olması, birçok öğretim üyesinin halihazırda adli sisteme olay çözümü, seminer, konferans veya kurslar gibi çeşitli biçimlerde katkı sağlaması Adli Bilimler alanında çalışmaya hazır olduğunu göstermektedir. Ayrıca üniversite yönetiminin değerli desteği ve katkıları, üniversitemizin konuya olan ilgisini açıkça göstermektedir.